Kablosuz (Wireless, Wi-Fi) ağların tespiti, kablosuz ağlara saldırı ve kablosuz ağların güvenliği
Ön Bilgi
Kablosuz ağlar uzun bir zamandır aktif halde kullanıma geçmesine rağmen Türkiye’ de 2005 itibarı ile yaygınlaşmaya başladı. Bu yaygınlaşma daha önce .com (dot com) da olduğu gibi kontrolsüz, hızlı ve ön araştırmasız oldu.
Buna bir de ilk kablosuz ağ standartlarının güvenlik açıkları eklenince birçok kablosuz ağ kullanan kurum, şahıs ve firma ciddi güvenlik açıkları ile baş başa kaldılar ve adeta switch’ lerinin, router’ larının bir slot’ unu halka açtılar.
Bu çok geç kalmış makalede bu ağların teorik olarak neden güvensiz olduğu, pratik olarak nasıl kırılabileceği ve güvenli kılınabileceği üzerine eğilmeye çalışacağız. Makale genel olarak bir saldırgan ve araştırmacı gözü ile konuyu ele alcaktır.
Anahtar Kelimeler
Wireless, Kablosuz İnternet, Wardriving, Warchalking, GPS, Wi-Fi, Antenna, Kablosuz Ağ Güvenliği, Ağ Güvenliği, Wireless Security.
Legal / Kanuni Konular
Tahmin edebileceğiniz gibi yazıdaki şifre kırma, kablosuz ağ sistemlerine izinsiz girme vb. yöntemlerini sadece kendi yetkininizin olduğu ağda uygulamanız gereklidir, aksi takdirde çeşitli ülkelerin kanunları karşısında izinsiz sistem girişi gibi çeşitli suçları işlemiş olabilirsiniz ve tabii ki gene tahmin edebileceğiniz gibi bu tip bir durumda makalenin yazarı olan ben bir sorumluluk kabul etmeyeceğim, bütün bu sorumluluk size aittir.
Bunun yanında belirtmek gerekir ki kablosuz ağların tespiti suç değildir.
Nasıl Okuyalım?
Yazı içerisinde yabancı teknik terimler görebilirsiniz, bunların türkçeleri ve açıklamaları için yazının sonundaki sözlük kısmını ek kaynak olarak kullanabilirsiniz.
Yazı içerisinde çok temel şeyler olduğu gibi bazı kısımları biraz fazla teknik detay içerebilir, dolayısıyla bilginiz dahilindeki başlıkları atlayabilir, derin teknik detaylara girmeyebilir yada sadece resimlere bakabilirsiniz (yok canım o da olmasın artık).
Bazı potansiyel okuma profilleri;
Meraklı
Teknik bilgi sahibi
Heryeri okuyabilirsiniz, WEP’ in nasıl kırıldığı kısmı özellikle ilgi çekebilir.
Sadece kullanıcı
Ofisinizde her gün bağlandığınız kablosuz internetinizin durumunu merak ediyorsanız, Hasar ve Kazanç, Kablosuz Ağlarda Güvenlik Opsiyonları, Ülkemizden bir istatistik ve Saldırı kısmındaki görseller ilginizi çekebilir, opsiyonları ve saldırıların gerçekliğini bu sayede hızla anlayabilirsiniz.
Aksiyon İnsanı
Eğer şu kitapların giriş yazılarını okumayan aksiyon tiplerindenseniz zaten bu kısmı okumuyor olacaksınız ama devam edelim…
Aksiyon İnsanı - Defans
Eğer hemen kendi sisteminizi en güvenli hale nasıl getirebilirimi öğrenmek istiyorsanız makalenin sonundaki Defans bölümüne geçebilirsiniz ancak saldırı ve sistemin altındaki detayları bilmeniz, gözü kapalı şekilde bir güvenlik implemantasyonu yapmanızdansa çok daha verimli olacaktır.
Aksiyon İnsanı – Saldırı
Hmm, demek hemen notebook’ unuzu alıp şöyle şatafatlı ofislerin olduğu bir yere kapak atıp sabahlara kadar Linux ISO’ su download etmek istiyorsunuz. Tamam kabul edilebilir bir neden, hemen Konuya Gelelim WEP’ i Kırma kısmına geçin.
Hasar ve Kazanç
Olaya iki boyuttan bakarsak bir kurum ya da kablosuz ağ sahibi için hasar ne olabilir? Bir saldırgan için ya da canı sıkılan biri için kazanç ne olabilir?
Hasar;
Firma ağınıza izinsiz giriş
Bilgilerin çalınması
E-mail’ ların okunabilmesi
Daha ciddi saldırıların ilk adımı
…
İnternetinizin sömürülmesi
Firma ağının kullanılmaz hale gelmesi (DOS – Denial Of Service)
Limitli bir ADSL ev kullanıcısına yüklü fatura gelmesi
Kazanç;
Eğer oyunun Hasar Veren kişisiyseniz de tabii ki yukarıdakilerin tersine;
Ücretsiz İnternet
İntikam
Ticari bilgilerin ele geçirilmesi
Zevk
Vs…
Alabilir, kazanabilirsiniz…
Sanırım artık neden insanların bu tip bir şey yapmak için uğraşacakları hakkında daha fazla fikriniz olmuştur. Güvenlikte ki yanlış düşüncelerden biri kendinize “Beni/bizi neden hacklesin ki?“ diye sormanızdır. Dolayısıyla siz de basitçe bir hedef olabilirsiniz.
Sorun Nerede Başlıyor?
Sniffing , ARP Poisoning yıllardır kullandığımız kablolu ağlarda ciddi sorunlar arasında gelse de bu ataklar özellikle küçük oranizasyon ve ağlarda önemsiz sayılabilirler. Başlıca nedeni bu atakları yapabilecek saldırganının network (ağ)’ e fiziksel erişimi olmalıdır. Daha geniş şekilde bakarsak bu ya bir çalışan ya da içeriye kadar girebilmiş bir saldırgan olmalıdır.
Bunun fiziksel güvenlik ve firma içerisindeki güvenlik politikası kısmını bir yana alırsak genelde bu tip bir yaklaşımı güvenli olarak kabul edebiliriz.
Ancak kablosuz ağlar bu güven zincirinin yegane özelliğini kırıyor ve fiziksel erişimi bir adım daha genişletiyor. Artık siz kablosuz olarak ağınıza bağlanabildiğiniz gibi size yakın bir saldırgan yada bedava internete girmek isteyen komşunuzun sevimli çocuğu da sizin ağınıza erişebiliyor.
Tabii ki kablosuz ağlar geliştirilirken bu da düşünülmüş ve bu tip ağlar için belli güvenlik yöntemleri geliştirilmiş, işte sorunda burada bir yerlerde başlıyor.
Kablosuz Ağlarda Güvenlik Opsiyonları
Bir kablosuz ağınız varsa seçebileceğiniz belli güvenlik seçenekleri vardır, Popülerlik sırasına göre bazıları;
Open Security
WEP
WPA
RSN
RADIUS / WPA-RADIUS
Wireless Gateway
Firmalara özel çözümler
Burada “Open Security“ olarak geçen güvenlik modeli –Güvenlik modeli mi?-. şifre gerektirmeyen bağlantı demektir. Yani herhangi biri bu kablosuz ağlara basitçe bağlanabilir.
WEP, Open Security ve WEP iki en çok kullanılan modeldir. Open Security dediğimiz gibi bir güvenlik sağlamamaktadır ancak WEP bir güvenlik adımı olarak ortaya çıkmıştır. WEP kablosuz ağların güvenliğini sağlamak için geliştirilmesine rağmen çok büyük hatalar ile ciddi bir fiyaskodur.
WPA, Gene açık bulunan ancak WEP’ e göre çok daha güçlü bir opsiyon.
RADIUS, Klasik dial-up modem desteği veren ISP lerdeki sistemdir. Bağlantı kuran istemci (client) bir bilet (ticket) sistemi ile kablosuz ağa bağlanır. Ortak bir server olduğundan doğru implemantasyonda gayet güvenli bir kablosuz ağ deneyimi sağlayabilir. Ancak ev kullanıcıları ya da küçük organizasyonlar için çok kullanışsızdır. RADIUS-WPA ise aynı sistemin WPA desteklisidir.
RSN, RSN’ i WPA’ nın gideceği nokta olduğunu söyleyebiliriz ancak RSN henüz tam olarak oturmamıştır, WPA RSN’ in temellerinde yer almaktadır. Henüz piyasada RSN destekleyen AP (Access Point) bulmakta zor bir iştir. WPA TKIP e dayalıyken RSN AES i de desteklemektedir. İçerisinde anahtar dağıtımı gibi çözümleri de getirmektedir. Bu yazıda RSN e daha fazla değinmeyeceğiz.
Wireless Gateway, Özellikle halka açık yerlerde kablosuz ağ sunan firmaların kurduğu sistemlerdir. Ağ ile kablosuz cihazlar arasında bir bağlantı noktası oluşturur, giren kişiler bu sistemden bir defa onay aldıktan sonra ilgili kota ve ayarlara göre gerçek ağa (mesela internet) erişebilirler. Ülkemizde TTNet’ in sunduğu TiWinet ve özellikle Amerika’ da bir çok yerde gördüğünüz kablosuz internet erişimlerinde de bu metod kullanılır. Bu sistemin de kendi içerisinde farklı potansiyel açıkları ve saldırı noktaları vardır.
Firmalara Özel Çözümler, WEP’ in kısa sürede patlaması sonucu Cisco gibi firmalar kendi AP (Access Point)’ lerine özgü güvenlik önlemleri getirdiler. Bunların birçoğu geniş kitleler tarafından test edilmediğinden gerçek bir güvenlik önlemi olarak kabul edilemez. Bir kısmı zaten mantık hataları içerirken, henüz açığı bulunmamış olanlaraysa gerçek bir güvenlik gereksiniminde ciddi bakılamaz. Ek olarak ciddi bir limitasyonları ise bağlantı kuracak kablosuz cihazlarda (STA - Station) genelde kendi donanımlarını ya da özel bir ekstra program istemeleridir.
Bu makalede önce Kablosuz Ağları tespit etmek (wardriving tadında), Daha sonra WEP ile şifrelenmiş kablosuz ağları kırmayı ve son olarak ta ağlarımızı güvenli kılmak için alınabilecek önlemlere değineceğiz.
WEP Nasıl Kırıldı?WEP’ in çözmesi gereken üç temel öğre vardı;
Kimlik Doğrulama (Authentication)
Gizlilik (Privacy)
Bilgi Değiştirme Kontrolu (Message Modification Control)
Bunun harici aslında çözülmesi gereken Cevap Kontrolü (Replay Control), Erişim Kontrolü, Anahtar Dağıtımı ve Korunması konularına ise hiç WEP girmemiştir. Bu sorunların birçoğu bir sonraki WPA, RSN gibi standartlarda hep çözümlenmeye çalışılmıştır.
Kimlik Doğrulama
İlk adım kimlik doğrulamadır, ağa bağlanan kişinin gerçekten ağa bağlanma yetkisinin olup olmamasının düzenlenmesi, ikinci adım ise ağa bağlı kişinin trafiğinin diğer kişiler tarafından izlenilememesi.
WEP’ in kimlik doğrulaması şu şekilde çalışıyor;
Cihaz istek gönderiyor, AP cevap veriyor eğer bağlantı tipi “Open Security” olsaydı cihaz Onay Mesajı (Authentication Message) istek gönderirken Algoritma Numarasını 0 olarak gönderecekti, bağlantı WEP ise bu numara 1 olur.
Şekildeki 3. ve 4. adımlar sadece WEP bağlantılarında olur ve onay mekanizması için kullanılır. 4. adımda AP geriye Durum Kodu (Status Code) gönderir.
Burada iki ciddi sorun vardır. Birincisi STA’ in (kablosuz cihaz) karşıdaki AP hakkında ve AP’ nin şifreyi bilip bilmemesi hakkında gerçek bir fikri olmamasıdır. Çünkü sadece onay cevabı göndermektedir.
Yani herhangi bir AP olabilir ve her isteğe doğru durum kodu ile cevap verebilir. Ancak tabii ki WEP şifresini bilmediğinden dolayı daha sonradan gelen paketleri açamayacak (WEP simetrik şifreleme kullanmaktadır) , dolayısıyla çalışmayan bir AP olacaktır. Ancak karşılıklı onay (mutual) bu noktada kaybolmuş oluyor.
Daha sonra da WPA’ da çözülen implemantasyon hatalarından biri de buradaki onay süreci ve data trafiğinin şifrelenmesinde aynı anahtarın kullanılması sorunudur.
İkinci sorun ise bağlantıyı dinleyen (sniff) kişi iki kritik bilgi yi alır. 2. adımdaki şifrelenmemiş metin (plaintext) ve 3. adımdaki şifrelenmiş hali (chipertext). Bu da potansiyel olarak güzel bir kriptografik atak için hoş bir başlangıçtır.
Buraya kadar iki kritik nokta öğrendik ancak daha önemli bir bilgi şimdi geliyor;
WEP şifreleme için RC4 kullanıyor ve RC4’ te stream şifreleme yapar blok değil. RC4’ şifrelemede XOR u kullanıyor. XOR hakkında bilmeniz gereken en önemli şey bir datayı iki defa aynı anahtar ile XOR larsanız aynı datayı tekrar geri alırsınız.
Şimdi buradaki WEP onay sisteminde şu RC4’ ün 128 rasgele byte’ ı şu şekilde ortaya çıkabiliyor;
Kod:
PlainText XOR RC4Byteları = Chipertext
İki defa XOR lama aynı sonucu veriyor,
ChiperText XOR RC4Byteları = PlainText
O zaman;
RC4Byteları = ChiperText XOR PlainText
Yukarıdaki son satırın anlamı da RC4’ ün ürettiği ilk rasgele 128 byte’ ın hepsini bu onay prosedüründen çıkartabiliyoruz (bkz: Ek-2). Çünkü 2. adımda plaintext ve 3. adımda da chipertext’ i almış bulunmaktayız.